2025 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) mevzuatında yapılan bazı kritik düzenlemeler, işverenlere ve İSG profesyonellerine yeni fırsatlar sunuyor. Bu yazıda, bu değişikliklerin ne olduğunu, kimleri nasıl etkilediğini ve işletmelerin bu yeni düzenlemelere nasıl adapte olabileceğini ele alacağız.
Ana Değişiklikler
Eğitim Yetkisi Genişletildi
5 Mart 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle, “Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”te değişiklik yapıldı.
Artık daha fazla kurum ve kuruluş, İSG eğitimi verme yetkisi alabilecek.
Sınav Şartı Kaldırıldı
İşveren veya işveren vekillerinin alması gereken İSG eğitimlerinin sonunda sınav zorunluluğu kaldırıldı. Eğitim tamamlanması yeterli olacak.
Bu değişiklik, özellikle küçük iş yerlerinde (50’den az çalışanı olan “az tehlikeli” sınıfta) işverenlerin İSG hizmetlerini üstlenmesini kolaylaştırıyor.
İSG Hizmetlerinin Yürütülmesi
50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde, işveren veya işveren vekili İSG hizmetlerini üstlenebilecek.
İşveren vekili için bazı sınırlamalar var: tam süreli çalışan vekiller yalnızca bir işyerinde İSG hizmeti yürütebilecek.
Ayrıca eğitim veren eğitici kriterlerinde de esneklikler getirilmiş: eğiticilerde “işyeri hekimliği / iş güvenliği uzmanlığı belgesi + öğretim üyesi olma” şartı bazı durumlarda aranmayacak.
Sağlık Raporu Alımı Kolaylaştı
50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde, sağlık raporu almak için “aile hekimi” ya da diğer kamu sağlık hizmeti sunucularından yararlanılabilecek.
İSG Uzmanlığı Belgesi Yükseltme Hakkı (Geçici Madde)
27 Aralık 2024’te yayımlanan yönetmeliğe eklenen Geçici Madde 9, belirli kriterleri sağlayan B sınıfı uzmanlara A sınıfı belgesi alma fırsatı tanıyor.
Benzer şekilde, C sınıfı uzmanlardan bazıları B sınıfına geçiş yapabilecek.
Bu geçiş hakkı için “İSG-KATİP’e kayıtlı iş güvenliği uzmanlığı sözleşmeleri” esas alınıyor.
Etkileri ve Değerlendirme
İşverenler İçin Kolaylık: Küçük işletmeler (50 ve altı çalışan) için İSG hizmetlerini dışarıya bağımlı olmadan yürütme imkânı doğuyor. Bu, maliyet açısından avantaj sağlayabilir.
Eğitim Sektörü: İSG eğitimi veren kurumlar, daha geniş bir yetkiyle eğitici ağı kurabilir ve asenkron (çevrimiçi) eğitimleri arttırabilir. Bu, özellikle coğrafi olarak daha uzak bölgelerde faaliyet gösteren işletmeler için çekici bir fırsat.
Uzmanlık Kariyeri: B sınıfı uzmanlar A sınıfına geçme şansı yakalarken, uzmanlık seviyelerinde esnek bir geçiş yolunun açılması uzman sayısında ve kalite standartlarında potansiyel artış yaratabilir.
Risk Yönetimi Açısından: İşverenlerin İSG hizmetini doğrudan yürütmesi, ama aynı zamanda uygun eğitimi aldıktan sonra olması, hem yasal uyumu hem iş güvenliğini artırabilir.
Sonuç ve Öneriler
İşverenler, bu düzenlemeyi yakından takip etmeli ve İSG eğitimi için lisanslı kurumlarla iş birliği yapmalıdır.
Eğitim kurumları, asenkron eğitim programlarını geliştirmeye odaklanmalı.
İş güvenliği uzmanları (özellikle B ve C sınıfı), geçici madde 9 fırsatını değerlendirmek için gerekli başvuruları planlamalı.
Şirketler, İSG hizmetlerini içselleştirmeyi düşünüyorsa, risk analizi yaparak avantaj-maliyet dengesini değerlendirmeli.
Ana Sayfa